top of page

Hayat Boyu Öğrenme

Bireylerin yaşamdan aldıkları keyif ve mutluluğun en önemli besleyicisi merak duygusunun taze tutulmasıdır. Öğrenme isteği aktif olan kişilerin yaşı kaç olursa olsun, enerjik ve yaşam dolu oldukları görülmektedir. Her yaş grubuna hitap eden “Hayat Boyu Öğrenme” yaklaşımı ise kişilere; zevkleri, hobileri, merakları ve ilgileri doğrultusunda seçenekler sunarak öğrenmenin sürekliliğini ve devamlılığını sağlamaktadır.


Genel bir tanım olarak hayat boyu öğrenme; bireylerin modernleşen dünyaya ayak uydurmalarını kolaylaştıracak, değişimleri ve gelişimlerini destekleyecek tüm bilgi ve eğitimlerin okul dışında da öğrenimini mümkün kılan bir yaklaşımdır. Özellikle mesleki konularda donanımlı ve bilgili kişilerin istihdam edilmesi ise ayrıca ülkelerin gelişmişlik düzeylerine de katkıda bulunmaktadır. Yani hayat boyu öğrenme; bireylerin sosyal, kültürel ve bilimsel olarak gelişimini desteklerken aynı zamanda ülkelerin de nitelikli iş gücüne sahip olmasında, küresel ve ekonomik gelişiminde rol almaktadır.



Hayat Boyu Öğrenme Kavramının Ortaya Çıkışı


Son yıllarda bilgiye ulaşmanın son derece kolay olması, yaygınlaşan bilgisayar ve internet kullanımı, gelişen teknoloji ve değişen dünya trendleri hayat boyu öğrenme kavramının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bireylerin günlük yaşamlarında ve özellikle iş yaşamlarında kendilerini sürekli yenilemeleri ve bilgilerini güncellemeleri bu noktada önem kazanmaya başlamıştır. Hayat boyu öğrenme faaliyetlerinin yaşa ve mekâna bağlı olmaması ise bu süreci hem kolaylaştırmakta hem de yaygınlaştırmaktadır.

Hayat Boyu Öğrenmenin Önemi


Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan toplumların hayat boyu öğrenme süreçlerine son yıllarda daha çok önem verdiklerini belirtebiliriz. Bireylerin bebeklik döneminden itibaren örgün eğitim aldıkları okul dönemi ve yetişkinlik hayatları da dahil olmak üzere; hayat boyu öğrenme faaliyetleri ile bilgi ve becerilerini en verimli biçimde kullanabilmeleri hedeflenmektedir. Hayat boyu öğrenmenin önemine dair UNESCO tarafından 1972 yılında yayımlanan Faure raporunda yer alan görüşler ise aşağıda yer almaktadır.


  • Tüm bireyler hayat boyu öğrenmeyi sürdürebilecek durumda olmalıdırlar. Hayat boyu eğitim düşüncesi öğrenen toplumun temel taşıdır.

  • İş hayatına yönelik yapılan eğitim faaliyetleri, gençleri belirli bir mesleğe yönlendirirken; onları yeni durumlara hazırlamayı, kapasitelerini sürekli geliştirmeyi amaçlamalıdır.

  • Yükseköğretimin yaygınlaştırılması ile bireysel ve toplumsal ihtiyaca cevap veren kurumların geniş bir alana yayılması sağlanmalıdır.

  • Eğitim sürecinin doruk noktası yetişkin eğitimidir.

  • Yeni öğrenme yaklaşımları bireyin kişisel gelişimini destekler. Kendi kendine öğrenme eğitim sisteminin değişmez unsurudur.

  • Eğitim, toplumun tamamını içerecek bir işlevde ve sürekli bir gelişim içerisinde olmalıdır.



Hayat Boyu Öğrenmenin İlkeleri


Bireylerin doğdukları günden itibaren yaşamları boyunca; kapsamlı ve planlı bir şekilde ancak herhangi bir mekana bağlı kalmaksızın öğrenme faaliyetlerini sürdürebildikleri hayat boyu öğrenmenin ilkeleri ise aşağıda detayları ile yer almaktadır.


Hayat boyu öğrenme: Öğrenmenin bireyin yaşamı boyunca devam edebileceğini belirtmektedir.


Bilimsellik ve bütünlük: Toplumların ve bireylerin gelişen ve değişen ihtiyaçlarını karşılayan hayat boyu öğrenme faaliyetleri; bilimsel bilgi ve veriler ışığında gerçekleştirilmektedir.


Geçerlilik: Kazanılan beceriler ve öğrenilen bilgilerin, sertifikasyon ile genel geçerlilik kazanmasıdır.


Gönüllülük: Hayat boyu öğrenme sürecine dahil olan bireyler; bu eğitimleri almak için gönüllülük esasına göre hareket etmektedirler.


Herkese açıklık: Eğitim ve öğretim faaliyetlerine her yaş ve cinsiyetteki bireyler katılabilir.


Her yerde eğitim: Hayat boyu öğrenme; yaşamın her alanında mevcuttur. Okul dışında, fiziksel sınırlara bağlı olmaksızın öğrenme faaliyetleri gerçekleştirilebilir.


İhtiyaca uygunluk: Hayat boyu öğrenme faaliyetlerinde; özellikle ülkelerin ekonomik ve kültürel gelişimlerine katkı sağlanması amacı ile istihdam süreçlerinde, ihtiyaca uygunluk ilkesi göz önünde bulundurulmaktadır.


İş birliği ve eş güdüm: Hayat boyu öğrenme sürecinde öğrenen ve öğreten bireyler iş birliği ve uyum içerisinde hareket etmektedirler.


Planlılık: Hayat boyu öğrenme faaliyetleri belli bir plan dahilinde yapılmaktadır.


Süreklilik: Hayat boyu öğrenme; bireyin doğduğu andan öldüğü ana kadar gerçekleşen ve süreklilik arz eden bir süreçtir.


Yenilik ve gelişmeye açıklık: Hayat boyu öğrenme faaliyetleri, yeniliklere ve gelişime açık olmalı; değişimler karşısında yeni stratejiler geliştirebilme olanağı sağlamalıdır.



Hayat Boyu Öğrenmenin Bireylere Sağladığı Yararlar


Hayat boyu öğrenme; bireylerin öğrenme süreçlerinden keyif almasına katkıda bulunan faaliyetler içermektedir. Her yaş gurubundan kişilere hitap eden hayat boyu öğrenmede hem bireysel gelişim hem de toplumsal gelişim ve kalkınma söz konusudur. Özellikle istihdam süreçlerinde; ülkelerin ekonomik beklentileri ve sektörel ihtiyaçları doğrultusunda nitelikli iş gücünün ortaya çıkmasında hayat boyu öğrenme büyük katkı sağlamaktadır. Mesleki eğitimlerin sürekliği ve devamlılığı ise kendilerini yenileyen ve güncel tutan meslek sahiplerinin var olmasına etkendir.


Özellikle orta yaş üstü bireylerin kendilerini mutlu hissedebilmeleri ne kadar üretken oldukları ile paraleldir. Hayat boyu öğrenme süreçleri özellikle bu bireylerin üretkenliğini destekleyerek; yaşamdan aldıkları keyfi ve doyumu artırmaktadır. Ayrıca toplumların bilinç düzeyinin artması adına; her yaştan bireylere ihtiyaçları doğrultusunda eğitimler verilmektedir.


Bilim Temelli Etkinlikler ve Atölyelerin Hayat Boyu Öğrenmeye Katkısı


İnsan zihni okuyarak edindiği bilgilerin ortalama %10’unu, işiterek öğrendiği bilgilerin ise %20’sini hatırlayabilmekte yani öğrenebilmektedir. Görsel kaynaklardan öğrenilen bilgilerin kalıcılığı %30 civarında iken öğrenme süreçlerine daha fazla duyunun dahil olması bu oranları artırmaktadır. Yaparak yaşayarak öğrenme faaliyetlerinde ise kişiler deneyimlerini ve öğrendikleri bilgileri %90 oranında hatırlayabilmektedirler.


Hayat boyu öğrenme yaklaşımı ile özellikle okul çağındaki çocuklar başta olmak üzere her yaş grubundaki bireylerin; bilim temelli etkinlikler ve atölyeler ile yaparak ve yaşayarak bilgi edinmeleri sağlanmaktadır. Böylece öğrenilen bilgilerin maksimum düzeyde kalıcılığı sağlanmaktadır. Bu kapsamda yapmış olduğumuz etkinlikler ve atölyedeki uygulamalı eğitimler arasında; Fikir Geliştirme Atölyesi, Tasarım Odaklı Düşünme Atölyesi, Yeni Nesil İletişim atölyeleri yer almaktadır.


Türkiye’de Hayat Boyu Öğrenme Faaliyetleri


Avrupa Birliği eğitim politikalarının temelini hayat boyu öğrenme yaklaşımının oluşturduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’de ise hayat boyu öğrenme sürecinin eğitim ve öğretime yansıtılması 2000'li yıllarında başında gerçekleşmiştir. Avrupa Birliği’ne uyum süreci kapsamında; ilk olarak 2001-2005 yıllarını kapsayan sekizinci beş yıllık kalkınma planında hayat boyu öğrenmeye dair hedefler belirlenmiştir. 2007-2013 yıllarını kapsayan dokuzuncu beş yıllık kalkınma planında ise iş gücü ve istihdam süreçlerinin de hayat boyu öğrenme faaliyetlerine yönelik planlaması gerçekleşmiştir. Ayrıca bu kapsamda Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı olarak Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü kurulmuştur. 2014-2018 yıllarını kapsayan onuncu beş yıllık kalkınma planlarında hayat boyu öğrenmeye dair stratejilerin geliştirilmesi ön görülmüş, öncelikli çalışılması gereken alanlar belirlenmiştir. Bu alanlar; "Toplumda hayat boyu öğrenme kültürü ve farkındalığının oluşturulması, hayat boyu öğrenme fırsatlarının ve sunumunun artırılması, hayat boyu öğrenme fırsatlarına erişimin artırılması, hayat boyu rehberlik ve danışmanlık sisteminin geliştirilmesi, önceki öğrenmelerin tanınması sisteminin geliştirilmesi, hayat boyu öğrenme izleme ve değerlendirme sisteminin geliştirilmesi" dir.

300 görüntüleme
bottom of page